Transit Rejiminin Tanımı ve Önemi
Dış ticarete konu ürünlerin ülkeler arasında ya da ülke sınırları içerisinde bir gümrükten diğer bir gümrüğe taşınması gümrük rejimlerinden transit rejiminin konusudur. Transit rejimi genel olarak; eşyanın gümrük gözetimi altında, eşyaya ilişkin doğabilecek gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergilerin teminat altına alınarak bir noktadan diğer noktaya taşınması olarak tanımlanabilir.
Günümüzde dış ticaret hacmindeki artışa paralel olarak, dünya ticaretinin kolaylaştırılması, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması hususu sürekli gündemi meşgul etmekte olup bu nedenle ülkelerarasında ikili veya çok taraflı ticaret anlaşmaları imzalanmaktadır. İmzalanan bu anlaşmalar neticesinde ticaretin serbestleştirilmesi yönünde adımlar atılırken, yapılan ticaretin konusunu teşkil eden eşyaların taşınmasının önünde bazı engellerin bulunması yapılan anlaşmanın amacına uygunluğuna önemli bir sekte vurmaktadır.
Ticareti yapılan ürünün, ticaret yapılan ülkeler arasında birçok sınır kapısını geçmek zorunda olduğunu düşündüğümüzde, her sınır kapısında farklı uygulamalar bulunması ticareti oldukça zorlaştıracaktır. Bu yüzden transit rejimi, ülkelerin üzerinde önemle durmaları gereken gümrük uygulamalarından bir tanesidir.
Ortak Transit Sistemine Geçişte Tarihsel Süreç
Eşyanın taşınması konusunda karşılaşılan problemlerin giderilmesi adına ülkeler, transit işlemlerinin daha basit hale getirilmesine yönelik çalışmalara girmişlerdir. Bu kapsamda; 1949 yılında Avrupa’da ilk Tır anlaşması, 1959 yılında Tır sözleşmesi imzalanmıştır. AB ülkelerinin de gelişen ticaret hacmine paralel olarak bir transit sistemine gereksinimleri olmuş ve 1968 yılında Topluluk Transit Sitemi kurulmuştur. Transit alanının genişletilmesi adına 1987 yılında AB ülkeleri ve EFTA ülkeleri arasında Ortak Transit Sözleşmesi ve Tek İdari Belge Sözleşmesi imzalanmıştır.
Türkiye olarak Ortak Transit Sistemine katılmamıza yönelik 1995 yılında başlayan çalışmalar neticesinde 01.12.2012 tarihinde sisteme tam üyeliğimiz gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Konunun daha iyi anlaşılabilir olması adına topluluk transiti ve ortak ve ulusal transit rejimi kavramları üzerinde durmak faydalı olacaktır.
Topluluk Transiti Kavramı Nedir?
Topluluk transit sistemi ortak transit sisteminin temelini oluşturmaktadır. Topluluk transiti, topluluk eşyasının ve Avrupa Birliğinde serbest dolaşımda bulunmayan topluluk dışı eşyanın, topluluk sınırları içerisinde iki nokta arasında ithalat vergilerine tabi tutulmadan taşınmasını sağlayan rejimdir.
Ortak Transit Rejimi Nedir?
Ortak Transit Sözleşmesinde yapılan tanıma göre rejim, eşyanın yetkili makamların denetimi altında sözleşmenin akit taraflarından bir tanesinin idaresinden en az bir sınır geçerek aynı akit tarafın bir idaresine veya başka bir akit tarafın idaresine taşınması olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımı daha iyi anlayabilmek adına öncelikle akit taraf kavramının incelenmesi gerekmektedir. Akit taraf her halükarda ortak transit sözleşmesinin bir tarafıdır. Şu anda Otak Transit Sözleşmesinin akit tarafları;
• 28 Avrupa Birliği ülkesi,
• 4 EFTA ülkesi,
• Makedonya,
• Türkiye,
• Sırbistan,
olmak üzere 35 ülkedir. (Gürcistan ve Ukrayna’nın 2017 yılında üyeliği öngörülmektedir.)
Burada bilinmesi gereken en önemli husus 28 Avrupa Birliği ülkesinin tek tek akit taraf olarak değil, Avrupa Birliği olarak tek bir akit taraf olarak değerlendirilmesi gerektiğidir. Yani 35 ülkenin yararlandığı bu sistemin aslında Avrupa Birliğinin tek bir akit taraf olarak kabul edilmesi nedeniyle 8 adet akit tarafı bulunmaktadır.
Bu bilgiler ışığında, Avrupa Birliğine üye olan iki ülke arasındaki taşımalarda başka bir akit taraf sınırı geçilmiyorsa ortak transit rejiminin kullanılması söz konusu değildir. Örneğin Bulgaristan ile Romanya arasında yapılacak bir taşıma ortak transite konu değildir. Ancak eşya Türkiye’ye gelip Türkiye’den deniz yolu ile Romanya’ya gönderilecek ise ortak transit rejimi hükümleri geçerli olacaktır.
Ulusal Transit Rejimi Nedir?
Hareket ve varış idaresi Türkiye gümrük bölgesi içerisinde olan taşımalarda ortak transit rejimi kullanılması söz konusu olmamakta, bu durumda ulusal transit rejimi kullanılmaktadır. Bu doğrultuda Türkiye içerisinde başlayıp biten transit rejimi ifadesi ulusal transit rejimini tanımlamaktadır.
Türkiye’den Avrupa Birliğine yapılacak bir transit işlemi(örneğin İstanbul’dan Almanya’ya) ortak transit rejiminin konusu olmakla birlikte asıl sorumlunun tercihine göre Türkiye’deki son çıkış noktasına kadar ulusal transit rejimi, daha sonrası için ortak transit rejimi kullanılabilmektedir. Burada yeri gelmişken asıl sorumlu kavramı üzerinde de durmak faydalı olacaktır.
Transit Rejiminde Asıl Sorumlu Kimdir?
Gümrük kanununun 3. Maddesinin 20-b fıkrasında ‘’asıl sorumlu deyimi, transit rejiminde rejim hak sahibini ifade eder’’ hükmü bulunmaktadır. Ayrıca gerek Gümrük Yönetmeliğinde gerekse Ortak Transit Sözleşmesinde asıl sorumlu, transit rejim beyanında bulunan veya adına transit rejim beyanında bulunulan kişi olarak tanımlanmıştır.
Söz konusu mevzuat hükümlerine göre transit beyanında bulunan kişi asıl sorumlu olmaktadır. Herhangi bir taşıyıcı firmanın beyanda bulunması halinde bu firma hem asıl sorumlu olarak hem taşıyıcı olarak beyannamede yer alacaktır.
Asıl Sorumlunun Yükümlülükleri Nelerdir?
Asıl sorumlu eşyayı tam ve sağlam olarak ve gerekli belgelerle birlikte belirlenen süre sınırı içerisinde Gümrük İdareleri tarafından alınan ayniyat önlemlerine uygun olarak varış idaresine sunmakla yükümlüdür.
Bunun dışında asıl sorumlu, transit rejimi ile ilgili tüm hükümlere uymak ve yetkili makamlarca talep edilmesi halinde gerekli tüm bilgi ve belgeleri sunmakla, herhangi bir usulsüzlük halinde tahakkuk edebilecek vergilerin ödenmesiyle ve eşyanın hareketinde askıya alınan vergilere karşılık gelecek bir teminat sunmakla ve beyanda verilen bilgilerin doğruluğu ve belgelerin gerçekliği konusunda sorumludur.
Transit İşlemlerinde Kullanılacak Rejim Kodları Nelerdir?
Rejim kodu, transit rejiminde eşyanın statüsünü, transit işlemlerinin ulusal veya ortak transit rejimi hükümlerinde olup olmadığını gösteren bir kavramdır. Temel olarak ulusal transit işlemlerinde TR, ortak transit rejiminde T1 ve T2 rejim kodları kullanılmaktadır.
• T1 Rejim Kodu: Genel olarak topluluk statüsüne haiz olmayan eşyaların taşınmasında kullanılan rejim kodudur. Bununla birlikte topluluk eşyasının da T1 rejim kodu altında taşınmasına bir engel bulunmamaktadır. T1 rejim kodu her türlü eşyanın ortak transit rejiminde kapsamında taşınabildiği rejim kodudur.
• T2 Rejim kodu: Sadece Topluluk eşyasının ortak transit rejimi kapsamında taşınmasında kullanılan rejim kodudur. Topluluk eşyasından, tamamen topluluğun gümrük bölgesinde elde edilen eşya, topluluk dışından gelen ancak topluluk içerisinde serbest dolaşıma girmiş eşya ve bu iki tür eşyanın kullanılmasından elde edilen eşya anlaşılmalıdır.
T1 ve T2 rejim kodları tamamen eşyanın Avrupa Birliğinde serbest dolaşımda olup olmaması ile alakalıdır.
• TR rejim kodu: Sadece ulusal transit işlemlerinde kullanılan, eşyanın statüsüne ilişkin herhangi bir ayrım yapılmayan rejim kodudur. Ortak transit kapsamında taşınılacak eşyaya uygulanamaz. Türkiye Gümrük Bölgesi içerisindeki bir hareket idaresinden başlayıp yine Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde yer alan bir varış idaresinde sonlandırılacak bir işlem söz konusu ise eşya serbest dolaşımda olsun ya da olmasın rejim kodu TR olmalıdır. Örneğin Halkalı Gümrük Müdürlüğünden başlayan ve varış idaresi Kapıkule olarak beyan edilen bir transit işleminde rejim kodu TR olmalıdır. Eşyanın asıl gideceği ülkenin Ortak Transit Sözleşmesine taraf olması bu durumu değiştirmeyecektir. Varış idaresi olarak Kapıkule seçildiği için rejim kodu TR olmalıdır.
• T2F rejim kodu: Topluluk eşyasının, Topluluğun özel topraklarına veya bu topraklardan Topluluğa yapılan transitinde kullanılan rejim kodudur.(Topluluk özel toprakları ,Channels adaları, Kanarya adaları, Guadeloupe, Martinique, Fransız Guyanası, Mount Athos ve Aland adalarıdır.)
• T Rejim kodu: Topluluk eşyası ve topluluk dışı eşyanın birlikte taşınması halinde kullanılan rejim kodudur
Ortak Transit Rejiminde NCTS Uygulaması
Oluşturulan Ortak Transit sisteminin, transit işlemlerinin zaman, maliyet, takip kolaylığının olmaması gibi dezavantajlarla karşılaşması, bu sorunların giderilmesi adına işlemlerin bilgisayar tabanlı yapılması temelinde 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren Avrupa Birliği ülkeleri ve EFTA ülkeleri aracında NCTS (New Computerızed Transıt System – Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi) kullanılmaya başlanmıştır.
Ülkemiz tarafından 01.01.2012 tarihi itibariyle ulusal olarak uygulanmaya başlayan NCTS sistemi, 01.12.2012 tarihinden itibaren ortak transit sözleşmesine taraf olmamız nedeniyle uluslararası olarak da uygulanmaya başlanmıştır.
NCTS Sistemi Nedir?
NCTS, ortak transit işlemleri ile ulusal transit işlemlerinin bilgisayar ortamında kağıt beyanname kullanılmadan yapıldığı, işlemler gerçekleştirilirken elektronik mesajlaşma ile veri alış verişinin sağlandığı ve transit işlemlerinin her safhasının bu elektronik ortamda takip edilebildiği sistemdir. NCTS Sisteminde, transit beyanının sunulmasından rejimin ibra edilmesine kadar olan her aşama tamamen elektronik ortamda gerçekleştirilmekte, gerek gümrük idareleri arasındaki gerekse gümrük idareleri ile ticaret erbabı arasındaki iletişim elektronik mesajlar ile sağlanmakta ve bu şekilde güvenilir ticaret erbabı için önemli basitleştirmeler uygulanabilmektedir.
Ortak Transit Rejimi ve NCTS’nin Sağladığı Kolaylıklar Nelerdir?
—İşlemler elektronik ortamda gerçekleştiğinden belge kullanımı nedeniyle oluşacak maliyet bertaraf edilmektedir.
—Sınır gümrüklerinde şüphe ve ihbar durumları hariç kontrol yapılmayacağından geçişler hızlanmakta ve bürokrasi azalmaktadır.
—Sınır kapılarında yaşanan yoğunluklar önemli ölçüde azalmaktadır.
—Beyan elektronik olduğundan taşıma her aşamasında sağlıklı bir şekilde izlenebilmekte, taşımanın gerçekleşip gerçekleşmediği, verilen teminatın serbest kalıp kalmadığı anında izlenebilmektedir.
—Belirli güvenilirlik kriterlerini sağlayan taşımacılar, kapsamlı teminat, teminattan vazgeçme, izinli alıcı ve izinli gönderici gibi kolaylık sağlayıcı uygulamalardan faydalanabilmektedirler.
—Gümrük idareleri, araç hareket idaresinden çıktığı anda beyanname bilgilerine ulaşabildiğinden, risk analizi ve kontroller hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
Transit Rejimi Hükümlerine Aykırı Hareket Edilmesi Halinde Karşılaşılacak Cezalar Nelerdir?
Gümrük Kanununun 235/5 maddesine göre, Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve transit rejim beyanında bulunulan serbest dolaşımda olmayan eşyanın, beyan edilenden açıkça farklı olduğu tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın kolayca anlaşılabilen ve gümrük vergileri ve/veya ticaret politikası önlemleri açısından farklılık oluşturan eşya, belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olarak kabul edilir ve farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.
Ayrıca transit olarak sevk edilen eşyanın varış gümrük idaresince yapılan kontrolünde herhangi bir usulsüzlük tespit edilirse de çeşitli cezalarla karşılaşılmaktadır.
Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere Dış Ticaret işlemlerinde diğer rejim hükümlerine uymak kadar transit rejimi hükümlerine uygun hareket etmek de son derece önem arz etmektedir. Bu nedenle transit rejiminde asıl sorumlu genellikle nakliyeci olduğundan, nakliye firma seçiminde bu hususlarında göz önünde bulunması gerekmektedir.
ÖNAL YILMAZ